Bu yıl yarım bıraktığım kitapları bitirme konusunda çok ciddi hedeflerim var. Ne zamandır kitaplığımda duran Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar'ını okuyarak yarım bırakılmış kitaplarımın en babasını okumuş oldum, ama blogda onu anlatacak değilim. Çünkü okuyanlar bilirler ki, Tutunamayanları herkes sadece kendine saklamak ister. Ben de öyleyim işte.
Bende yarım bırakılmış kitap çok. Ece Temelkuran'ın 2010 yılında yayınlanan ilk romanı Muz Sesleri'ni kitapçılara gelir gelmez almıştım. Ancak bu çok sayıda karakterin hikayesini anlatan karmaşık Ortadoğu romanını o zaman okuyamamıştım. Yakın zamanda izlediğim Caramel , Where do we go know? ve Incendies filmleri Lübnan'a olan ilgimi ve bilgimi arttırmışken Muz Sesleri'ni tekrar elime almak iyi olabilir diye düşündüm ve bu defa kısa süre içinde romanı bitirdim.
Kitabın ilk bölümünde Beyrut'ta bir apartmanda yaşayan birbirinden çok farklı siyasi, etnik ve dini kökenlere sahip olan bir grup insanın hikayelerine ve savaşın üzerilerinde bıraktığı etkiye tanık oluyoruz. Bu apartmanda yaşayan Zeynab Hanım'ın Filipinli hizmetçisi Filipina'ya babası Doktor Hamza'nın savaş sırasında Şatila Kampından yazdığı mektuplar yaşanan savaşın tanığı olarak karşımızda duruyor. Ayrıca İngiltere'de Ortadoğu ve İslam çalışmaları üzerine doktora tezi yazmaya çalışan Deniz'in hikayesi de anlatılıyor bir yandan. Türkiye'nin Doğu'ya mı Batı'ya mı ait olduğunu bilemeyen melezliği Deniz'in doktora tezini ve hayatını çıkmaza sokuyor. Bu bölümlerde Batı ve Doğu kültürü arasındaki farklılıklar üzerinde çok güzel tespitler yapılmış. Kitabın ikinci bölümündeyse kitabın kahramanlarının bir araya gelmesi ve bu Ortadoğu romanının o sırada Beyrut'ta olmayan yazarı Ziad tarafından yazılması işlenmiş.
Ece Temelkuran'ın köşe yazılarını ve kitaplarını takip eden bir okuyucusu olarak Muz Sesleri beni şaşırtmadı diyebilirim. Yazılarında her zaman edebi bir dil kullamayı seçen Temelkuran'nın roman dünyasına çok yakıştığını düşünüyorum. Böyle Ortadoğu'nun sesi olmaya devam etmesini ve sizin de bu sese kulak vermenizi temenni ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder