Geçtiğimiz haftasonu ilk gösterimlerinden beri merakla takip ettiğim müzikli iktidar oyunu Mi
Minör’ü seyretmeye gittim. Mi Minör, kendine özgür ülke Pinima'da geçen iki saatlik bir oyun. Pinima ülkesinde hayat, twitter ve facebook sayfaları üzerinden dijital olarak sürekli devam ediyor. Oyun sırasında da sosyal medya
araçlarını kullanarak dışarıdan oyuna katılmak mümkün. Oyuna gelenler için iki seçenek var: isterlerse oyunda yer alabilirler ya da seyirci kalabilirler. Yani Pinima'da her şey gerçek hayatta olduğu gibi.
Kapıdan girer girmez, yani sınırı geçer geçmez
aslında oyun başlıyor. Pinima halkı meydanda dolaşırken kendi aralarında
konuşuyorlar. Ara sıra biz turistlere de laf atıyorlar. Pinima habercisi
meydanda gazete satıyor. Yansıtılan ekranda Pinima kanallarının dizileri ve
reklamlar gösteriliyor. Böyle böyle Pinima’nın sosyal ve kültürel değerleri
hakkında fikirleriniz oluşuyor. Mesela ilk göze çarpan, Pinima’da kadınlara çok
önem veriliyor. Her şey kadınların ahlakının ve namusunun korunması üzerine
düzenlenmiş. Dondurma yasağı bu düzenlemelerden biri. Zaten en büyük tehdit olan uzaylıların da öncelikli hedefi
kadınlar.
Pinima Başkanı (Memet Ali Alabora) düzenli
olarak kürsüden Pinima halkına sesleniyor. Bu seslenişler sırasında Başkan’ın
liderlik karizmasına kapılmamak elde değil (hatta yanımdaki arkadaşıma baktım,
kapıldı gidiyor). Başkan’ın tek endişesi
var halkının huzuru ve mutluluğu. Bunu sağlamak için uyumadan sürekli çalışıyor,
yeni fikirler, projeler üretiyor. Eğer gerekli görürse halkın mutluluğu için
sınırlamalar da getiriyor. Düşünmelerine zaten gerek yok, Başkan onlar yerine
düşünüyor. Başkan’ı daha yakından tanımak isterseniz Evrensel gazetesine
verdiği röportajı okuyabilirsiniz.
Bir de baskılara boyun eğmeyen Mi Minör Pianist
(Pınar Öğün) var. Seyirciyi Başkan’a karşı isyan ettirmek için arkadaşları ile
birlikte durmadan çalışıyor. Piyano çalıyor, şarkılar söylüyor, dans ediyor. Bir
yandan tüm dünyaya sesini duyurabilmek için olayları kaydediyor ve insanlara anlatıyor.
Başkanı mı destekleyeceksiniz yoksa Pianist ile birlikte baskılara direnecek
misiniz size kalmış. Yalnız direnmeyi seçiyorsanız Pinima polisinin
müdahalesine hazırlıklı olun, hiç şakaları yok. Biz zaman zaman polisten cop da
yedik, ıslandık da.
Mi Minör tiyatronun çok ötesinde bir şey. Bütünüyle
bir başkaldırı, son zamanlarda gördüğüm en cesurca hareket. Demokrasi,
özgürlük, eşitlik, kadın hakları gibi toplumun her türlü kanayan yarası Mi
Minör’de nasibini alıyor. Özellikle kadın hak ve özgürlükleri konusunu ele alış
biçimleri beni çok etkiledi. Pianistin bir kadın olarak isyanına toplumun tepkisi
aslında hiç yabancısı olmadığımız bir durum olsa da gerçeklerle yüzleşmek
insanın içini ürpertiyor. Bu nedenle herkesin gidip görmesi ve yüzleşmesi
gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder